top of page
Yazarın fotoğrafıBy the Consulting Team

Miras Hukuku ve Mirasçıların Hakları

Miras Hukuku Nedir? Mirasçıların Hakları Nelerdir?

Miras hukuku, bir kişinin vefatından sonra geride bıraktığı mal varlığının, borçlarının ve haklarının yasal olarak devredilmesini düzenleyen hukuk dalıdır. Türk Medeni Kanunu'na göre mirasçılar, yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olarak iki gruba ayrılır. Yasal mirasçılar, kan bağına dayalı olarak belirlenirken, atanmış mirasçılar ölen kişinin vasiyeti ile belirlenen kişilerdir.


Miras Paylaşımı Nasıl Yapılır?

Miras paylaşımı, miras bırakanın vasiyeti yoksa Türk Medeni Kanunu'nun ilgili maddelerine göre yapılır. Miras bırakanın çocukları, torunları ve eşi yasal mirasçılardır. Mirasçılar arasındaki paylar, miras bırakanın ölümünden sonra belirlenir ve yasal düzenlemelere göre paylaşılır. Örneğin, eş ve çocuklar arasında yapılacak paylaşımda, eşin 1/4, çocukların ise 3/4 oranında pay alacağı düzenlenmiştir.


Muris Muvazaası ve Yargıtay Kararları Işığında Hukuki Değerlendirme

Muris muvazaası, bir miras bırakanın (muris) mirasçılarından mal kaçırmak amacıyla, gerçek iradesine aykırı olarak yaptığı hileli işlem anlamına gelir. Bu durum, özellikle miras bırakanın ölmeden önce taşınmazlarını satmış gibi gösterip aslında bu taşınmazları bir mirasçısına veya üçüncü bir kişiye devretmesiyle ortaya çıkar. Bu tür işlemler, genellikle miras hakkını ihlal etmeyi amaçlar ve diğer mirasçılara karşı haksızlık doğurur.


Muris Muvazaasının Unsurları Nelerdir?

Bir muris muvazaasının varlığından söz edebilmek için birkaç temel unsurun bulunması gerekir:

  1. Gerçek Bir İrade Dışavurumu Olmamalı: Miras bırakan, görünürde bir satış sözleşmesi yapmış olsa da, aslında bu işlemin gerçek bir satış olmadığını ve satış bedelinin ödenmediğini bilir ve kabul eder.

  2. Mirasçılardan Mal Kaçırma Amacı: Miras bırakanın bu işlemi yapmasının asıl amacı, bazı mirasçılara daha fazla mal bırakmak veya bazı mirasçıları mirastan mahrum bırakmaktır.

  3. Gizli Anlaşma: Görünürde yapılan işlem, taraflar arasında gizli bir anlaşmaya dayanır. Bu anlaşma genellikle taşınmazın gerçek bedelsiz devri şeklindedir, fakat resmi kayıtlarda satış olarak görünür.


Yargıtay Kararlarına Göre Muris Muvazaası

Yargıtay, muris muvazaasına ilişkin pek çok kararda, bu tür muvazaalı işlemleri geçersiz saymış ve mirasçıların hakkını korumuştur. Yargıtay’ın yerleşik içtihadına göre, muris muvazaasına dayalı satışlar, aslında bağışlama niteliğinde sayılır ve bu bağışlama işlemi, diğer mirasçıların saklı pay haklarını ihlal ediyorsa, iptal edilebilir.

Örneğin, Yargıtay bir kararında şu ifadeye yer vermiştir:

"Miras bırakanın, mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yaptığı ve resmi kayıtlarda satış gibi gösterilen işlemler muvazaalıdır. Bu tür işlemler, gizli bir bağışlama amacını taşır ve saklı pay sahibi mirasçılar bu işlemin iptalini talep edebilir."


Muris Muvazaası Davaları Nasıl Açılır?

Muris muvazaasına dayanarak iptal davası açmak isteyen mirasçılar, taşınmazın devrinin muvazaalı olduğunu ve bu işlemin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ispat etmek zorundadırlar. Bu davalar genellikle tanık ifadeleri, taşınmazın devri sırasında ödenen bedelin gerçekliği gibi kanıtlarla desteklenir. Yargılama süreci içinde, muris muvazaası iddiası kabul edilirse, söz konusu devir işlemi iptal edilerek taşınmazın mirasçılar arasında yeniden paylaşımı sağlanır.


Miras Davaları ve Süreçler

Miras hukuku ile ilgili uyuşmazlıklar genellikle mahkemeye taşınır. Özellikle miras paylaşımı, vasiyetnamenin geçerliliği, mirastan mal kaçırma gibi konular, dava konusu olabilir. Miras davalarında, süreler büyük önem taşır. Türk hukukunda mirasçıların hak talep edebileceği belirli bir zamanaşımı süresi bulunmaktadır. Bu süre genellikle 10 yıldır, ancak durumlara göre farklılık gösterebilir.


3 görüntüleme0 yorum

Comentarios


bottom of page